9 Aralık 2014 Salı

Gelir Eşitsizliğindeki Artış Ekonomiyi Vuruyor

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), artan gelir eşitsizliğinin, ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediğini söyledi ve bu durumun düşük gelirlilere katkı sağlayacak vergi politikaları ile aşılabileceğini belirtti.

OEDC'nin raporuna göre, düşük gelir sınıfında yer alanların kabiliyetlerini geliştirmek için eğitime erişiminin kısıtlanması büyümeyi kötü etkiliyor. Raporda üye ülkelerin çoğunda son 30 yılın en yüksek gelir dağılımı eşitsizliğinin yaşandığı kaydediliyor ve politika yapıcıların en düşük gelirli % 10'luk kesimin yanı sıra alt taraftaki % 40'a yönelik politikalar üretmeleri gerektiği de belirtiliyor.

2015 yılı için en büyük ekonomik riskler arasında artan gelir eşitsizliği de yer alıyor. Küresel ekonomilerde önde gelen ülkelerin ücret dengesizliğinin, 2015'te daha büyük olabileceği ve bu nedenle de önemli riskler arasında yer aldığından bahsediliyor. Fransız ekonomist Thomas Piketty'nin kitabına göre küresel eşitsizliğin hızlandığı, zengin ve fakir arasındaki uçurumun çarpıcı verilerine yer veriliyor.



OECD üyesi ülkelerde zenginlerin toplam nüfus içerisindeki paylarının % 10 olduğuna dikkat çekiliyor. Zenginlerin, yoksullardan ortalama 9,5 kar daha fazla kazandığı ifade ediliyor. OECD'nin gelir eşitsizliği hesaplamalarında kullandığı Gini parametrelerine göre 2012 yılı için gelir dağılımı eşitsizliğinin en fazla olduğu 21 ülke içerisinde Meksika ilk sırada, Türkiye ikinci sırada ve ABD üçüncü sırada yer alıyor.

Kasım ayının son haftasında OECD, Türkiye için 2014 büyüme tahminini revize etmiş ve % 2,8'den % 3'e yükseltmişti. Türkiye ekonomisinin 2014 yılında ivme kaybettiğini ve yurtiçi talebin daraldığını da bildirmiş ve 2015 yılı için büyüme tahmini % 4'ten % 3,2'ye düşürmüştü. Öngörülen büyümenin işsizlikteki artışı önlemek için yeterli olmadığını belirtirken, enflasyon tahminini 2014 için % 8'den % 9'a; 2015 için % 6,5'ten % 7,4'e yükseltti.

Gelir dağılımı eşitsizliğinin en az olduğu ülkeler arasında ise Norveç birinci sırada yer alıyor ve Danimarka ile Çek Cumhuriyeti ile devam ediyor. OECD'nin raporuna göre 1985 – 2012 yılları arasında gelir dağılımı eşitsizliğini çok az bile olsa düşürmeyi başaran ülkeler Türkiye ve Yunanistan olarak gösteriliyor. Ayrıca gelir dağılımı eşitsizliğinin en fazla arttığı ülkeler ise İsrail, Yeni Zelanda, ABD, İsveç ve Finlandiya olarak gösteriliyor.

3 Aralık 2014 Çarşamba

Petrol, Altın Yatırımcılarını Şaşırtıyor!

Altın ve petrolde devam eden dalgalı seyir, yatırımcıları şaşırtmaya devam ediyor. Petrol vadelilerinde yaşanan düşüş, spot altın fiyatlarında yaşanan dalgalanmaların 9 aya yakın bir sürenin en yüksek seviyesine ulaşmasını destekledi. Altın yatırımcılarının tüketici maliyetleri ve enflasyonu etkileyebilecek olan petrol fiyatlarını takip etmesi nedeniyle, petrol vadelilerindeki düşüş altın dalgalanmasını etkiliyor.

Altın, güçlenen doların talebi zayıflatması nedeniyle 5 haftanın en yüksek seviyesinin altında seyrediyor. ABD'li bir politika yapıcısının, FED'in faizleri kaydadeğer bir süre düşük tutma taahhüdünü kaldıramaya yaklaştığını söylemesi ile oluşan spekülasyon, doların güçlenmesine ve altın talebini zayıflatmasına neden oldu. Altın fiyatları bu nedenle son 5 haftanın en yüksek seviyesinin altında kaldı.

Spot altın, dünkü 1,198.28 dolar seviyesinden bugün 1,200.86 dolar seviyesine geldi. Dün % 1,1 oranında düşen altın, 1 Aralık tarihinde 1,221.43 dolar seviyesine yükselerek 30 Ekim tarihinden bu yana görülen en yüksek seviyesini kaydetmişti. Petroldeki düşüşle birlikte 1,142.88 dolara tekrar düşen altın son 3 haftanın en düşük seviyesine gerilemiş oldu.

Petrol fiyatları ise toparlanma belirtisi gösteriyor. Brent petrolü, OPEC'in üretimi düşürme kararı almamasının ardından hızlanan piyasadaki gerilemenin yavaşlaması ile varil başına 70 dolara yakın seyretmeye başladı. Batı Teksas petrolü ise 3 gün içerisinde iki kere yükseliş kaydetti.

Petrol vadelileri Londra piyasasında % 1,3 oranında, New York piyasasında % 1,6 oranında yükseliş kaydetti. Küresel gösterge petrolleri, OPEC'in günlük 30 milyon varil olan petrol üretimini sabit tutması ve düşük petrol fiyatlarının ardından ABD kara petrolü üreticilerini üretimi düşürmeye zorlaması karar kılınması ile geçen ay % 18 oranında düşüş kaydetti.

ABD'nin 30 yıldan uzun bir sürenin en hızlı petrol üretimini gerçekleştirmesi ve küresel talebin yavaşlaması ile petrol ayı piyasasına girdi. OPEC, Venezuela ve İran gibi üye ülkelerin günlük 30 milyon varil olan üretim kotasını düşürülmesi çağrısında bulundu. 27 Kasım'da istenen toplantı gerçekleşti ama üretim sabit tutuldu.

27 Kasım 2014 Perşembe

iPhone Kullanıcıları için Püf Noktaları

Akıllı telefon pazarının en güçlü rakiplerinden birisi hiç şüphesiz iPhone ile Apple şirketi. Android işletim sistemine karşı iOS ile rakipleri karşısında dimdik durmayı hemen her iPhone modeli ile sağlasa da, Steve Jobs sonrasında Apple'da işler pek yolunda gitmiyor gibi. Örneğin iPhone 6 Plus ile Apple fanatiklerinin birçoğundan beğeni yerine olumsuz yorumlar aldı. Çünkü Apple hiçbir zaman büyük ekranlı akıllı telefon çıkartmamalı ve iki farklı modeli aynı anda piyasaya sürmemeliydi.

Tüm bunlara rağmen Apple geçtiğimiz hafta rekorlarına yenilerini ekledi. Teknoloji devi Apple'ın piyasa değeri iPhone 6 satışları ve şirketin Çin potansiyeli nedeniyle 700 milyar dolara yükseldi. Bu şekilde piyasa değeri 700 milyar doları aşan ilk şirket oldu. Şu anda dünyada 19 ülkenin ekonomik büyüklüğünü geride bırakmış oldu.

Bazı iPhone kullanıcıları büyük bir fanatiklikle cihazlarını kullanmaya devam ediyor. Fanatik iPhone kullanıcıları bir yana yeni iPhone kullanıcıları için bazı püf noktalarını sizlerle paylaşmak istiyorum.

İşte iPhone kullanıcıları için püf noktaları:

  • Cihazınızı şarj ederken uçak modunu açarsanız, 2 kat daha hızlı şarj olur.
  • iPhone'da en kolay adres bulma yolu Foursquare'dir. Gireceğiniz yerin adını yazın ve çıkan sonuçtan haritaya dokunun. Daha sonra Foursquare içinde açılan haritada sağ üstten "yönlendirmeler" bölümüne basın ve böyle Apple Maps'e direkt bağlanmış olursunuz. Bu şekilde de kolayca gideceğiniz yere gidersiniz.
  • Hesap makinesinde yanlış yazdıysanız, parmağınızı soldan sağa doğru kaydırırsanız son basamağı silersiniz.
  • Çocuklar cihazınızla oynarken Genel Ayarlar'dan Erişilebilirlik menüsünden Güdümlü Erişim'i aktifleştirin. Diğer uygulamalarınızın açılmasını istemiyor ve bir şeylerin yanlışlıkla silinmesini istemiyorsanız, Güdümlü Erişim sayesinde hangi tuşlara basabileceğini seçebilir ve bu şekilde telefonunuzdaki bilgileri koruyabilirsiniz.
  • Kulaklığınızı kullanarak fotoğraf çekebilirsiniz. Kulaklığınızın üstündeki volume + tuşuna basarak kamera modundayken fotoğraf çekebilirsiniz. Selfie meraklıları için şahane bir bilgi…
  • Telefonunuzun kilidini açmadan kamerayı çalıştırabilirsiniz. Her tür Bluetooth klavye ile telefonunuzu ya da iPadinizi kullanabilirsiniz.
  • Pusula uygulamasının içinde gizli bir seviye ölçer vardır. Pusula uygulaması açıkken ekranı sağa sola kaydırırsanız seviye ölçer uygulamasını açabilirsiniz. Yüzeyin düzlüğü hakkında bilgi almak için bu seviye ölçeri kolayca kullanabilirsiniz.
  • Herhangi bir uygulamada en tepeye bir kere basarsanız ekran otomatikman en üste döner. Twitter, Facebook veya maillerinizi kontrol ederken çok aşağıya inmişseniz, bu özellik ile en tepeye geri dönersiniz.
  • Gece daha rahat kullanım için renkleri ters çevirebilirsiniz. Ayarlar > Genel > Erişilebilirlik > Renkleri Ters Çevir Alt menüye klasör koyabilirsiniz.
  • Yazı yazarken space tuşuna 2 kere basarsanız otomatik olarak cümlenin sonuna nokta koyar ve yeni cümleye geçmek için bir boşluk bırakır.
  • Dinlediğiniz müziği kulaklığınızdan kontrol edebilirsiniz. Sesini azaltmak ve arttırmak için kullandığını tuşun ortasına bir kere basarsanız, müzik durur. İki kere basarsanız bir sonraki şarkıya geçer. 3 kere basarsanız bir önceki şarkıya geçirir.
  • Üste çıkan bilgilendirmeleri sola doğru kaydırarak silebilirsiniz.
  • Şarjınız daha uzun gitsin diye arka plandaki uygulamaların yenilenmesini kapatın. Ayarlar > Genel > Arkaplanda Uygulamaları Yenile… Uygulamaların hepsini veya bir kısmını kapatabilirsiniz.

iPad için bir bilgi de olsun istedim ve iPad klavyesini tam ekranı doldururken başparmağınızla tutup yanlara ayırırsanız, klavye iki yana bölünecektir ve iki elle rahat bir şekilde kullanabileceksiniz.

22 Kasım 2014 Cumartesi

Dünyanın En Büyük 10 Kömür Madeni

Ülkemizde bu yıl yaşanan iki büyük maden faciası, tüm dünyada yankılandı diyebiliriz. İhmaller, yapılan sorumsuzluklar ve altında daha nelerin yattığını bilmediğimiz birçok olay… Olan babasını, eşini, oğlunu kaybeden ailelere oldu ve binlerce ocak söndü. Herkesin yüreğine düşen acı bir süre sonra unutulsa da o evlerde acı hala yaşanıyor.

Yaşanan acı olaylar sonrasında dünyadaki maden ocakları ve şirketleri ile Türkiye'de bu olayların yaşandığı ocaklar karşılaştırıldı. Yurtdışında bulunan büyük madenler, Soma Holding'in Eynez tesisinden daha büyük ve geniş olmasına rağmen ölümlerle hiç gündeme gelmiyor. Bir Soma Faciası veya bir Ermenek Faciası yaşanmıyor. Önemler alınıyor ve gerekli güvenlik sağlanıyor. Önceliği insan hayatına veren bu maden şirketleri teknolojileri ve işçilere sağladıkları imkanlar ile kendinden söz ettiriyor.

Mining Technology isimli web sitesinde yapılan araştırma ile dünyanın en büyük madenleri sıralanmış. Bu madenlerin büyüklükleri rezervlerinde bulunan kömür potansiyeli göz önüne alınarak yapılmış. İşte dünyanın en büyük kömür madenlerinin küçükten büyüğe sıralanışı:

Cerrejon


Kolombiya'da bulunan Cerrejon kömür madeninde 754 milyon tonluk kömür potansiyeli olduğu biliniyor. BHP Billiton ve Glencore Xstrata şirketleri tarafından işletilmekte.

Raspadskaya


Rusya'nın Kemerova Bölgesi yakınlarında yer alan Raspadskaya madeninde, kömür rezervinin yaklaşık olarak 783 milyon ton olduğu tahmin ediliyor. Maden 1970'li yılların sonundan beri aktif olarak çalışıyor ve maden alanından yalnızca kok kömürü çıkarılıyor. Tarihinde maden faciası bulunan bir madendir. 2010 yılında yaşanan iki farklı patlama sonucunda 47 madenci hayatını kaybetmiştir.

Coballo


Amerika'nın Wyoming eyaletinde bulunan bu madende kömür potansiyelinin 852 milyon ton olduğu tahmin ediliyor. Maden Peabody Enerji şirketi tarafından işletiliyor ve 1978 yılından bu yana faaliyet gösteriyor.

Mt Arthur


Avustralya'nın Güney Galler Bölgesi'nde bulunan Mt Arthur madeninin 1049 milyon ton kömür potansiyeline sahip olduğu biliniyor. BHP Billiton şirketi tarafından işletilen diğer bir maden ocağı. MT Arthur madeninde, daha 40 yıl yetecek kadar kömür olduğu bilim adamları tarafından öne sürüldü.

Peak Downs


Avustralya'da bulunan bir diğer maden. 1063 milyon ton kömür potansiyeli olduğu tahmin ediliyor. Maden BHP Billiton – Mitsubishi Alliance ortaklığı ile işletiliyor. Peak Dows madeninden çıkartılan kömür, tren yolu ile Hay Point Kömür Terminali'ne gönderilmekte.

Black Thunder


Amerika'da Powder River Basin Wyoming'de bulunan bu maden de, 1446,1 milyon tonluk kömür potansiyeli olduğu biliniyor. Madenin yüzeyinde 7 sondaj kuyusu bulunuyor ve şu an madenden çıkarılan kömür düzeyinin 2022 yılına kadar sabit tutulması planlanıyor.

Moatize


Mozambik'te Tete vilayetinde bulunan bu madende, 1498 milyon tonluk kömür potansiyeli olduğu biliniyor. Maden Brezilyalı Vale şirketi tarafından işletiliyor.

Hei Dai Gou


Çin'in Moğol Özerk Bölgesi'nde bulunan Hei Dai Gou madeninde 1,5 milyon tonluk kömür potansiyeli olduğu tahmin ediliyor. Madenin kurulu olduğu alan 42 kilometrekarelik bir yüzeye sahip.

Çin Haerwusu


Haerwusu kömür madeni, Çin'in Moğolistan Özerk Bölgesi'nde bulunuyor ve 1,7 milyon tonluk kömür potansiyeline sahip olduğu biliniyor. Bu potansiyel ile dünyanın en büyük ikinci kömür madeni. Madenin 75 yıldan biraz daha fazla bir ömrü kaldığı ifade ediliyor.

North Antelope Rochelle


ABD'nin Wyoming bölgesinde bulunan bu maden dünyanın en büyük madeni. Dünya madencilik tarihinde önemli bir yere de sahip. Son birkaç yıl göz önüne alındığı zaman Soma Facia'sına benzer bir olayın yaşanmamış olduğu biliniyor. North Antelope Rochelle madeninin toplam kömür rezervinin 2,3 milyar ton olduğu tahmin ediliyor.

20 Kasım 2014 Perşembe

Credit Suisse: Altın 950 Doları Görebilir!

İsviçreli banka Credit Suisse, altın için son derece kötü bir tahminde bulundu. 2015 yılının sonunda altının 950 dolar seviyelerine gerileyeceği beklentisinde olduklarını açıklayan bir rapor yayınladı. 2015 yılının görünümü ile ilgili yayınladığı raporunda, altının 2015 yılında da düşüş trendinde seyredeceğini belirtiyor.

Credit Suisse yayınladığı raporunda adeta altın için felaket tellalığı yaptı ve 2015 yılında altının daha düşü seviyelerde olacağını belirtti. Analist David Sneddon, banka olarak 1180 dolar seviyelerine gerilen altın emtiasının ayı piyasası sürecinin devam edeceğini ve beklentilerinin kesinleştiğini ifade etti. Dolardaki güçlenmenin devam edeceğini öngören İsviçreli banka, altın üzerindeki baskının bu nedenle devam edeceğini belirtti.

Altının düşeceği yönünde tahmin yapan tek taraf Credit Suisse değil. Finansal danışmanlık şirketi olan Ned David Research analisti de Ekim ayında altının sert düşüş göstereceğini öngörmüştü. Altın Ekim ayının başında, FED'in varlık alım programını sonlandırması haberiyle 1,117 dolar seviyelerine kadar düştü. Analist altının 660 dolar seviyelerine kadar düşebileceğini öngörüyor.

2015 yılını altın için alım yılı olarak değerlendirenlerin sayısında da artış var. Aşırı düşen fiyatlarının yatırımcılar dışında altın tüketicileri için bir fırsat olarak değerlendirileceği belirtiliyor. Ekim ayında gördüğü son 4 yılın en düşük seviyeleri sonrasında altın, geçtiğimiz hafta Rusya'nın rezerv arttıracağı desteğiyle 1,200 dolar seviyesini gördükten sonra bu hafta, 1,200 doların altında tutunmaya çalışıyor. Dün açıklanan FED Açık Piyasa Komitesi toplantı tutanakları öncesinde doların değer kazanması ile 1,200 doların altında kayıplarını koruyamaya başladı.

ABD'de faizlerin artırılacağı beklentisinin doları güçlendirmesi sonucunda altın hafif bir düşüş daha gerçekleştirdi ve ulaştığı 1,200 dolar seviyesinden düşüşe geçti. % 0,5 oranın düşüş gösterip yatay bir seyre sahip olan altın, % 0,1 oranında yükseliş ile 1,184.25 dolardan işlem görmeye başladı. 18 Kasım tarihinde ise 1,204 dolar seviyesine yükselerek son 2 haftanın en düşük seviyelerini kaydetmişti.

13 Kasım 2014 Perşembe

Uzayda Tarihi İniş: Philae

Merakla nefesler tutularak beklenen iniş sonunda gerçekleşti. Philae adlı modül, kuyruklu yıldız 67P/Churyumov Gerasimenko'nun (kısa ismi Tshuri) yüzeyine indi. Avrupa Uzay Ajansı ESA'nın 10 yıl önce uzaya gönderdiği aracı "Rosetta"nın önce 4,5 milyar yıldır yapısı hiçbir değişikliğe uğramamış "67P – Tshuri"ye inmesi beklendi. Daha sonra bu araçtan ayrılan "Philae" isimli robotunun sisteminde bazı önemli sorunların olmasına rağmen, inişi başarı ile gerçekleştirdi. Maliyeti ise 1 milyar Euro…

Dünyadan fırlatıldıktan sonra 6 milyar kilometreden fazla yol alan Rosetta, Ağustos ayında bu kuyruklu yıldızın yörüngesinde dolaşıp iniş için uygun yeri buldu. Aylarca aranan iniş noktası "Agilkia" noktasına, "Philae" iniş yaptı. Twitter üzerinden Philae adına açılmış resmi hesap üzerinden "Ben vardım. Yeni adresim 67P" tweeti atıldı.

Kuyruklu yıldıza ulaşan Rosetta'dan ayrılan Philae'nin 67P noktasına inişi yaklaşık olarak 7 saati buldu. 100 kilo ağırlığındaki Philae saatte 55 bin kilometre hızla hareket eden kuyruklu yıldıza nasıl inecek en büyük merak konusuydu. Bu iniş noktası dünyadan 360 milyon kilometre uzaklıkta, Mars ve Jüpiter gezegenleri arasında bulunuyor. Bu uzaklıktan dünyaya gönderilen radyo sinyalleri 30 dakika sonra ulaşabiliyor. Yani bu inişten yarım saat sonra haberimiz oldu.


Yarıçapı 3 – 5 kilometre olan bu gök cisimde hemen hemen hiçbir çekim gücü bulunmuyor. Bu nedenle Philae, iniş yapmaktan çok, bu gök cisimle tek vücut olmak zorunda. Bu nedenle Philae, gök cisme bir zıpkın fırlattı ve bu zıpkın robotu yıldızın yüzeyine çekti.

Philae, kuyruklu yıldıza ulaşan ilk araç özelliği taşıyor. Rosetta ve Philae adlarına çaılan sosyal paylaşım sitelerinden bu yolculuğa ait fotoğraflar ve tüm ayrıntılar anlık paylaşılacak. Dünyadan 10 yıl önce ayrılan Rosetta'nın bir parçası olan Philae, araçtan ayrılış sürecini de Twitter'dan esprili bir şekilde yazdı. "Seni çok özleyeceğim Rosetta ama beni 67P'nin yüzeyinde neler beklediği konusunda da sabırsızlanıyorum", "Son 10 yıldır ağrıyan bacaklarımı esnetebileceğim, çok mutluyum", "Sana 67P'den çok güzel kartpostallar yollayacağım" tweetleri yayınlandı. Rosetta ve Philae arasında duygusal tweetler ne kadar devam edecek bakalım.

 

67P isimli kuyruklu yıldızı yakalamak için 10 yıl önce fırlatılan Rosetta, Jüpiter'in yörüngesine yakın uçan ilk uzay aracı. AEA, ana enerji kaynağı olarak yalnızca güneş enerjisi panellerini kullanan Rosetta ile enerji tasarrufu için 31 ay boyunca hiçbir iletişim kurulmamıştı. 31 aylık uyku sonrasında ise Rosetta'nın Twitter hesabı üzerinden "Merhaba dünya" tweeti atıldı.

29 Ekim 2014 Çarşamba

Kahvenizi Nasıl Alınırdınız? Kişiliğime Göre…

Hayattaki seçimlerinizin kişiliğinizi ele verdiğini artık biliyor olmalısınız. Seçtiğiniz giyim şekli, konuşmanız, yemek yemeniz, jest ve mimikleriniz nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu hakkında fikir veriyor. Peki, içtiğiniz kahve çeşidinin de bu konuda izler taşıdığını daha önce düşünmüş müydünüz?

Kahve tercihinizin kişiliğinizi ele verdiği bir araştırma anketi sonucunda ortaya çıkmış. Araştırma Amerika'da yapıldığı için Türk Kahvesi'ni göremeyeceksiniz ama artık kahve kültürümüz o kadar gelişti ki Türk Kahvesi dışında diğer kahvelere de aşırı bağımlılığımız oluştu.

İşte kahve çeşitleri ve kişilik ipuçları:

Espresso: Espresso vazgeçilmez tercihiniz ise arkadaş canlısı ve uyumlu bir kişisiniz. Sizin için önemli olan kahvenin tadının yanı sıra espressoya özgü o tadı.

Double Espresso: Pratik ve çok çalışkan birisi olduğunuzu gören kahve çeşidi de double espresso. Tek bir shot kahve sizin için yetersiz kalıyor.

Triple Espresso: Heyecanlı ve obsesif bir kişiliğiniz var.

Expresso: Zeki ama sinir bozucu olduğunuz söyleniyor. Bilerek veya bilmeyerek espressonun adını yanlış söylüyorsunuz. Her iki şekilde de insanlar sizin biraz gıcık biri olduğunuzu düşünüyor.

Americano: Sakin ve bilinçli bir kişiliğe sahipsiniz. Hayatta basit şeyleri seviyor ve küçük şeylerden mutlu olabiliyorsunuz.

Cappuccino: Sıcakkanlı ama biraz da düşüncesizsiniz. Çevrenizdekiler günlük hayatta yapmanız gerekenleri her zaman size hatırlatmak zorunda kalıyor.

Frappuccino: Mutlu ve enerjik bir yapıya sahipsiniz. Kahveyi sevdiğinizi söyleseniz de asıl önemsediğiniz dondurma…

Karton Bardakta Kahve: Ciddi ve işine odaklanmış kişilersiniz. Bu hayatta sizi tek zorlayan şey kahve bardağınızın sıcak olması.

Latte: Düşünceli ama kararsızsınız. Bilmediğiniz denizlerde yüzmek yerine güvenli limanları tercih ediyorsunuz.

Macchiato: Geleneksel ve ketum bir kişisiniz.

Mocha: Eğlenceyi seven ve yaratıcı birisiniz. Kahvenin tadını sevmiyorsunuz ama sizi ayakta tutacak tek şey olduğunu biliyorsunuz.

Soğuk Kahve: Kendinden emin ve dışa dönük birisiniz. Kimsenin size hayatınızı nasıl devam ettirmeniz gerektiğini söylemesine izin vermiyorsunuz.

Bol Köpüklü Türk Kahveniz de bizden olsun...


23 Ekim 2014 Perşembe

Borsa İstanbul'a Yeni Rakip: Bats Chi – X Europe

Multilateral Trading Facility platformlar arasında Avrupa öncü markası olan ve 2013 Mayıs ayında Borsa Lisansı alan Bats Chi – X Europe, 3 Kasım 2014 tarihi itibariyle üyelerine Türk şirketlerin hisseleri ile işlem yapma imkanı tanıyacağını açıkladı. Bu durum ise akıllara Borsa İstanbul'a yeni rakip mi geliyor sorularını getirdi…

Bu imkan ile Türk hisse senetlerine yatırım yapan yatırımcılar, Borsa İstanbul haricinde yeni bir borsada daha işlem yapmaya başlamış olacak. Bats Chi – X Europe üzerinde BIST 30 endeksine dahil olan şirketlerin hisse senetleri alınıp satılabilecek. Bu platform aracılığıyla hisse senetlerinin kota alınması gibi bir durum söz konusu da değil. Zaten BIST'te işlem gören hisselerin alım – satım talimatlarının iletilmesine yönelik bir hizmet sunulacağı belirtiliyor.

Aynı zamanda bu yeni rakip ile BIST 30 endeksi içerisinde yer alan hisse senetleri, Avrupa'nın en likit ve aktif 16 piyasası arasında yerini almış olacak. Bats Chi – X Europe yetkilileri tarafından yapılan açıklamaya göre işlem görecek olan Türk hisselerinin fiyatları BIST'ten satın alınmayacak.

Bats Chi – X Europe, Morgan Stanley, Credit Suisse, Citigroup gibi şirketlerin ortaklığı ile kurulan BATS ile Japon finans devi Nomura'ya ait olan Chi – X'in birleşimi ile kuruldu. Merkezi Londra olan bu kuruluş, Avrupa Birliği'nin 2007 yılında kabul ettiği düzenlemelerle, İngiliz Finansal Otoriteleri'nin denetimi altında işlemlerini gerçekleştiriyor. Şirket ayrıca, Avrupa Birliği'nde yapılan hisse senedi işlemlerinin % 25'ine sahip.

Türkiye piyasasını işlem yaptırdığı piyasalar arasında dahil eden Bats Chi – X Europe şirketi, müşterilerinden gelen ciddi talepleri dikkate alarak bu girişimi yaptığını belirtiyor. Açıklamasına göre piyasa katılımcıların takas için EuroCCP NV, LCH.Clearnet Ltd ve SIX x-clear AG'yi kullanabilecekler. Yapılan işlemler aynı zamanda Borsa İstanbul'un % 70 ortağı olan Takasbank'ta da yapılabilecek. Takas işlemleri MKK ve Takasbank üzerinden T+2 ile gerçekleştirilecek. Ama uzmanlar, bu durumda Borsa İstanbul'un kotasyon ve işlem gelirlerinin düşebileceği konusunda uyarı yapıyor.

Borsa İstanbul Başkanı İbrahim Turhan ise Borsa İstanbul'u halka açmayı planladıklarını açıkladı. Halihazırda Londra'da tezgah üstü piyasalarda Türk hisse senetlerine yönelik, sınırlı bile olsa, işlemler yapıldığını hatırlatan uzmanlar, Bats Chi – X'in, BIST'ten likidte çalabileceği uyarısını yapıyor.

20 Ekim 2014 Pazartesi

Türkiye Topraklarından Fışkıran Servetler

Türkiye topraklarının ne kadar bereketli olduğunu hepimiz biliyoruz. Dünyanın en zengin topraklarına sahip olan ülkemizde, gerek madencilik anlamında gerekse tarım anlamında birçok kaynağımız bulunuyor. Bunların kullanımı elbette o kadar kolay değil. Jeopolitik ve coğrafi konum olarak öneminin yanı sıra bulunan bu yer altı ve üstü zenginliklerimiz, tüm dünyanın dikkatini çekiyor. Peki, biz ne kadar değerini biliyoruz? Bu önemli statünün farkında mıyız?

Türkiye'nin dört bir yanından fışkıran bu zenginlikler ise belki de aklınıza bile gelmeyen türden. Mesela bir bamyanın ne kadar pahalı olabileceğini ve bir servet değerinde olduğunu biliyor muydunuz? İşte bu konuda ülkemizdeki bulunan zenginlik kaynaklarını sizlerle paylaşmak istiyorum:

Kuru Bamya


Silifke'de yetiştirilen kuru bamya altın fiyatları ile yarışıyor. Bu bölgede toplanıp, kurutularak satılan çiçek kuru bamyanın kilosu 150 lira. Şu anda 1 çeyrek altının fiyatı ise 140 – 150 lira arasında.

Trüf Mantarı


Dünya üzerinde en pahalı maddeler arasında yer alan ve "siyah elmas" olarak nitelendirilen trüf mantarının, 6 milyar dolarlık ticaret hacmi bulunuyor. Kilosu ise 300 bin euroya kadar çıkabiliyor. Bu trüf mantarı için pilot bölge seçilen Denizli, Türkiye'nin ilk trüf mantarı ormanı olan Cankurtaran bölgesine sahip. Bu bölgeye Avrupa ve ABD'den gelen mantar uzmanları da bulunuyor. Yurtdışında trüf mantarının fiyatı en az 300 Euro civarında ve bazı çeşitleri 500 Euro'dan alıcı buluyor.

Ponza


Dünyada bitme noktasına gelen ponza, ülkemizde % 70 oranında bulunuyor. Dünya üzerinde yalnızca İtalya, Yunanistan ve Türkiye'de bulunduğu bilinen ponza, diğer iki ülkede bitme noktasına geldi. Ülkemizde ise Afyonkarahisar, Isparta, Nevşehir, Kayseri – Erciyes ve Bitlis'te yoğun bir şekilde bulunuyor. Ülkemizde bulunan ponzanın % 70'lik bölümü ise Bitlis'te bulunuyor.

Altın


2012 yılında ülkemiz topraklarından, 1.7 milyar dolar değerinde tam 29,5 ton altın çıkarıldı. Altın madenciliğinin 2001 yılında başlamasından bu yana Türkiye'de 136 ton üretilen altın miktarı olduğu biliniyor. Mevcut rezervler ile birlikte Türkiye'de altı üretiminin 33 tona çıkması bekleniyor.

Metan Hidrat


Geleceğin yakıtı olarak tanımlanan meta hidrat, Karadeniz'de bulundu. Enerji Bakanı Taner Yıldız, bu madenin bugünkü teknoloji ile çıkarılmasının çok pahalı olduğundan bahsediyor. Dünyada geleceğin enerji kaynağı olarak bilinen ve "yanan buz" olarak tabir edilen metan hidrat, dünyada ilk kez 1974 yılında Karadeniz'de Sovyet bilim insanları tarafından tespit edildi. 1 metreküp metan hidrattan 164 metreküp doğalgaz sağlanabiliyor. Ayrıca metan hidratın dünya fosil yakıt kaynaklarının % 53'ünü oluşturduğu biliniyor.

Uranyum


Ordu'nun sahillerinde bulunan kum stratejik olarak önem taşıyan nadir toprak elementlerinden (NTE) demir mineraliyle uranyum içeriyor. Efirli bölgesindeki sahil kumlarında yaklaşık 8 milyon ton, Ünye'nin batısındaki kumsallarda ise 36 milyon ton manyetit rezervi olduğu tespit edildi. Ayrıca sahil kumları içinde titanomanyetit ve NTE sınıfından monazit minerali olduğu da biliniyor.

Türkiye'nin yer altı kaynakları, dünyada 132 ülke arasında üretim değeri açısında 28. sırada yer aldığı, çeşitlilik bakımından ise 10. sırada yer aldığı biliniyor. Petrol ve kömür madenleri dışına 4400 maden yatağı olduğu biliniyor ve bu madenler sanayi sektöründe kullanılıp fazlası ihraç ediliyor. Bor, linyit, manyezit, zeolit, mermer, barit, trona, feldispat, sülfat, toryum ve sodyum ise bunlardan bazılar…

14 Ekim 2014 Salı

Başarılı İnsanların Ortak Noktaları

Başarı hayatımızın her aşamasında aranan bir ihtiyaçtır. Başarıyı bir ihtiyaç olarak tanımlamak kesinlikle yanlış olmayacaktır. Yaptığımız en ufak bir iş için bile başarıya odaklı bir şekilde özveride bulunursak, bu genel hayatımızın seyrini önemli ölçüde etkileyecektir. Bu nedenle yaptığımız her işi dünyanın en önemli işiymiş gibi yapmalı ve başaracağımıza her daim inanmalıyız.

Başarmak için öncelikle buna inanmamız gerekiyor. Eğer bir işi başaracağımıza inanmıyorsak, zaten 1 – 0 mağlup olarak o işe başladık demektir. Öncelikle bu işi başaracağımıza kesinlikle inanmalıyız ve daha sonra bu yolda neler yapacağımıza karar vermeliyiz. Yolları denemeli ve hiçbir zaman vazgeçmeden, bıkmadan, usanmadan ve inancımızı kaybetmeden bu işi başarmaya odaklanmalıyız.

Gelelim başlığımıza… Dünya üzerinde başarılı olmuş ve tarihe adını yazdırmış kişiler göz önüne alınarak araştırmalar yapılıyor ve bir kişilere yol gösterici olması adına sonuçlar elde ediliyor. İşte bu amaçla belirlenmiş, başarılı insanların ortak noktaları adlı araştırmadan çıkan sonuçlar: Sürekli farklı işlerle meşgul olmak.

"Sürekli yaptığınız bir işi yaparak başarılı olmuş sayılmazsınız."

Yapmanız gereken bu işi birkaç seviye daha yukarıya taşımaktır. Hep aynı yolu kullanmak belki de görmediğiniz daha kısa bir yola sahip olabilir.

"Hayır! demeyi bilmeniz gerekiyor."

Elbette her şeye muhalefet olun demek değil, bu hayır! Eğer bir görüşün yanlış olduğundan eminseniz ve size zarar vereceğine, başarı odağınızın kayacağına inanıyorsanız, hayır demekten çekinmemelisiniz.

"Her kararda önce kendine güvenmek ve ne istediğini, kim olduğunu iyi bilmek."

Bir karar alırken, önce bunu gerçekten istediğinizi, neden istediğinizi ve bu işin üstesinden geleceğinizi bilmeniz ve kendinize güvenmeniz gerekiyor. Elbette ki, bu güven öyle körü körüne bir güven değil. Sizi siz yapan bir güven olmalıdır.

"Kişisel iletişim ağları oluşturmak."

Sosyal olmak da, başarı getiren önemli bir roldür. Bu noktada size başarmak istediğiniz işte yardımı ve faydası olacak kişiler ile kişisel bir iletişim oluşturmanız gerekiyor.

"İyi şans yaratmak."

Evet, şans da başarmak istediğiniz konuda önemli bir etken. Ama bu şansı kendiniz yaratırsınız, başkası size bu şansı vermez. Şanssız olduğunu düşünmek veya size bir şans tanınmadığını söylemek hiçbir zaman bir bahane olmamıştır. Bir şeyi gerçekten istiyorsanız, onu başarmak için kendi şansınızı kendiniz yaratmalısınız.

"Pes etmeden, sonuna kadar gitmek ve dirençli olmak."

Kimse zirveye kolay ulaşmaz. Kolay ulaşan insanlarda emin olun orada kalıcı değil, geçicidir. Bu nedenle zirveye tepeden inmeye çalışmak yerine tırmanmalısınız. Bu aşamanın hiç kolay olmadığını biliyorum. Ama bu aşamada yılmadan mücadele ederseniz, zirvedeki yerinizi o kadar sağlama almış olursunuz.

"Büyük hatalar yapmak."

Tarihe adını yazdırmış olan kişiler de hatalar yapmıştır ama bu hataların telafisi yok değildir. Yaptığınız hatayı düşünüp durmanız sizi ileriye değil, geriye götürecektir. Bu nedenle hatanın nereden kaynaklandığını bulmalı ve daha sonra bu hatayı yinelemeden başarıya koşmalısınız.

"Akıl hocalarına danışmak."

Tarihte herkesin danıştığı veya esinlendiği kişiler vardır. Yaptığınız işte başkalarından akıl almak kesinlikle kötü bir durum değildir. Akıl akıldan üstündür demişler. Bu nedenle size akıl hocası olabilecek kişilere danışmanız, bir nebzede olsa işinizin kolaylaşmasını sağlayacaktır.

25 Eylül 2014 Perşembe

Dolar/TL Kuru 2,26 Seviyesini Gördü!

Dolar, ABD ekonomisinde meydana gelen olumlu gelişmeler sonucunda yükselmeye devam ediyor. Bu yükselişler daha ne kadar ve hangi seviyeye kadar yükselir sorusu ise cevap bekleyen en önemli soru!

Dolar/TL kotasyonları 2,26 seviyesinin üzerine yükseldi ve 4 Şubat tarihinden bu yana gördüğü en yüksek seviyeyi kaydetti. Türk lirası gelişen ülke para birimleri arasında da, dolar karşısında % 1'i aşan bir kayıp gösterdi ve en çok gerileyen kur oldu.

İşsizlik başvurularının bu hafta beklentilerin üzerinde gerilemesi, Amerikan ekonomisinin olumlu gelişmelerini sürdürdü ve dolar, euro karşısında 2012 yılından bu yana gördüğü en yüksek seviyeyi kaydetti. Dolar rekor seviyelerini her gün test etmeye devam ederken, Dolar Endeksi 85.40 seviyesi ile son 4 yılın en yüksek seviyesine yükseldi. Daha sonra ülke para birimleri başta olmak üzere birçok kur dolar karşısında zayıflamaya başladı.

Amerikan dolarında değerlenme meydana gelmesi, gelişmiş ülke kurlarından Yeni Zelanda dolarını da olumsuz etkiledi ve Yeni Zelanda dolarının değer kaybetmesi sonucunda Merkez Bankası başkanından sözlü müdahale geldi. Gelişen ülke kurlarında ise Türk Lirası başta olmak üzere kayıplar devam ediyor.

Türk Lirası, % 1,08 seviyesi ile gelişen ülke kurlarında düşüşe öncülük ediyor. Macar forinti % 0,95 oranında değer kaybetti. Brezilya reali, dolar karşında % 0,84 değer kaybetti ve ülkede 5 Ekim'de başkanlık seçimleri öncesi ekonominin durumu konuşmaya başladı.

Standard Bank Gelişen Piyasalar Araştırma Müdürü Timothy Ash, gelişen piyasa para birimlerinin çektiği sıkıntının farkında olduklarını kaydederken, "Güney Afrika randı, Rusya Rublesi ve Türk Lirası'nda değer kayıpları görülüyor. Bir takım ülkelerde jeopolitik sıkıntılar ya da kaotik sorunlar olması, dolara karşı güçlendirirken, gelişen piyasa para birimlerinde satış baskısı oluşturdu." dedi.

23 Eylül 2014 Salı

Altın Orta Doğu Gerilimiyle Yükseliyor

Altın fiyatları, Amerikan ekonomisinin iyileşmesi ile dip seviyelerde gezinmeye devam ediyor. Geçen haftanın gündem maddesini oluşturan, FED Açık Piyasa Komitesi toplantı sonuçları ve FED Başkanı Janet Yellen'ın faiz oranları hakkındaki konuşması, Amerikan dolarının güçlenmesine neden olurken, altının 8 ayın en düşük seviyelerini görmesine neden oldu.

Dolar 10 önemli para biriminden oluşan sepet kur karşısında 2010 yılından bu yana en yüksek seviyesine yükselirken, altın son 8 ayın en düşük seviyesine düştü. 2 Ocak'tan bu yana görülen en düşük seviye olan 1,208.40 dolar seviyesi dün kaydedildi ve yatırımcılar altında pozisyonlarından uzaklaştı. Altın 2014 yılının bu çeyreğinde % 7,9 oranında değer kaybederken, dolar % 5,4 oranında değer kazandı.

Bugün ise altın fiyatları, Orta Doğu'da yükselen gerilim nedeniyle yükselmeye başladı. Suriye'ye yönelik hava saldırıları, yatırımcıların ABD ekonomik görünümünden uzaklaşmalarını sağladı ve fiziki talebin arttığına ilişkin işaretler ile altın 8 ayın en düşük seviyelerinden yükselmeye başladı. Gümüş fiyatları da, son 4 yılın en düşük seviyelerinden toparlanmaya başladı.

ABD ve Arap müttefikleri, Suriye'deki İslam Devleti mevzilerine hava saldırısı düzenledi ve İsrail bir Suriye savaş uçağını düşürdü. Dünyanın en büyük altın kullanıcısı olan Çin ve Hindistan'da ise fiziki talep, festival dönemleri ve düğün sezonunun açılması ile artış gösteriyor. Altının 30 günlük RSI göstergesi ise geçtiğimiz 8 günde 30 seviyesinin altındaydı ve analistler yükselişin yakın olduğunu söylemişti.

Altın fiyatları, ABD ekonomisinin güç kazanmakta olduğuna ilişkin işaretlerin artmasıyla 2014 yılının kazançlarının neredeyse tamamını geri verdi ve bu yıl ilk kez çeyrek dönemlik kayba yöneldi. FED'in geçtiğimiz hafta, politika yapıcıların faizleri kayda değer bir süre düşük seviyede tutma taahhütlerini korumalarına karşın, 2015 yılı için faiz tahmini yükseltildi.

Aralık vadeli altın kontratları, COMEX piyasasında, % 1,3 oranında yükselerek ons başına 1,233.20 dolara ulaştı. Altın dün ise 1,208.80 dolar seviyesi ile 2 Ocak'tan bu yana gördüğü en düşük seviyeyi kaydetmişti. 2013 yılını 1,202.30 dolardan tamamlayan altın, bu yılı hangi seviyede kapatacak büyük bir merak konusu.

17 Eylül 2014 Çarşamba

Borsa İstanbul Durmak Bilmiyor

Borsa İstanbul 100 Endeksi, yükseliş performansını sürdürüyor ve bugünü de yükselişle kapattı. Hafta ortasında günü 78.968,11 puandan tamamlayan BIST 100, dünkü kapanışa göre 333,56 puan artıda kapandı.

Güne de yükselişle başlayan BIST 100 Endeksi, en düşük 78.695,45 puanı gördü ve ABD'de açıklanan Ağustos ayı TÜFE verisinin beklentilerin altında gelmesi sonrasında yönünü yukarı çevirdi. En yüksek 79.405,83 puanı gören BIST 100 Endeksi, bugünü dünkü kapanışa göre 333,56 puan artıda 78.968,11 puandan kapadı.

Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetleri bugün ortalama % 0,42 oranında değer kazandı ve toplam işlem hacmi 2,9 milyon lira olarak gerçekleşti. Gün sonunda holding endeksi % 0,95 oranında yükselişle kapanırken, bankacılık endeksi % 0,16 oranında değer kaybetti. Günün kazandıran sektörü ise gıda, içecek endeksi oldu ve % 1,58 oranında değer kazandı.

Günün en çok kaybettireni ise Bank Asya oldu. Borsa İstanbul Yönetimi tarafından 7 Ağustos tarihinde işleme kapatılan ve yaklaşık 1 ay sonra bu pazartesi işleme açılan Bank Asya, ilk seanstan bu yana 6 kez tabanı gördü. Bank Asya pay fiyatı ise bugün günkü kapanışa göre % 20 düşüşle 0,64 liraya geriledi. Bank Asya'nın toplam piyasa değeri de 7 Ağustos gününden1 milyar 116 milyon lira iken üç işlem gününde 540 milyon azaldı ve 576 milyon liraya düştü.

Analistler bu akşam 21:00'de açıklanacak olan ABD Merkez Bankası Açık Piyasa Komitesi faiz kararı ve FED başkanı Janet Yellen'in konuşmalarına dikkat çekiyor. Bu konuşma ve kararlar piyasanın yönünü belirleyici özellik taşıyor.

BIST 100 endeksi için orta ve uzun vadede 79.500 – 80.000 seviyeleri direnç; 76.500 seviyesi ise destek seviyesi.

15 Eylül 2014 Pazartesi

Türkiye'de İşsizlik Oranı Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan açıklamaya göre Türkiye'de işsizlik oranı yükseldi. Haziran ayına ait hanehalkı işgücü istatistiklerini açıklayan Türkiye İstatistik Kurumu'nun raporuna göre, Haziran ayında Mayıs ayına göre işsizlik oranı % 0,3 oranında yükseldi ve toplamda % 9.1 oranına çıktı. İşsiz sayısı ise 2 milyon 551 bin kişiden, 2 milyon 654 bin kişiye yükseldi.

TÜİK tarafından açıklanan rapora göre, Türkiye genelinde 15 ve üzeri yaşındaki işsiz sayısı 2 milyon 654 bin kişi, işsizlik oranı da % 9,1. Mayıs ayında ise işsiz sayısı 2 milyon 551 bin kişi ve işsizlik oranı % 8,8 idi. İşsiz erkeklerinden oranı % 8,3 iken, işsiz kadınların oranı % 10,9 olarak kaydedildi.

Haziran dönemi tarım dışı işsizlik oranı, % 11,1 olarak gerçekleşti. 15 – 24 yaş grubunu içeren genç nüfus işsizlik oranı ise % 16,7; 15 – 64 yaş grubu işsizlik oranı ise % 9,3. Haziran ayında 15 yaş ve üzeri yaştakilerin istihdam edilme sayısı 26 milyon 586 bin kişi ve istihdam oranı % 46,7 olarak kaydedildi.

Tarım sektöründe çalışan sayısı 5 milyon 937 bin kişi, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı ise 20 milyon 650 kişi. İstihdam edilenlerin % 22,3'ü tarım; % 20,1'i sanayi; % 7,4 inşaat; % 50,3 hizmetler sektöründe yer aldı. Bugün açıklanan işsizlik oranı nedeniyle yurtiçi piyasalar yeni güne çalkantılı başladı.

Verilerin açıklanması öncesinde Borsa İstanbul 100 Endeksi, cuma günkü kapanışına göre 134,87 puanlık bir düşüşle, 77.685,96 puandan başladı. İşsizlik oranının açıklanması sonrasında ise bir önceki kapanışa göre yatay seyrini korudu.

Dolar/TL kuru ise yeni haftaya 2,22 seviyesinin üzerinden başlangıç yaptı ve ardından 2,2239 seviyesine yükseldi. İşsizlik oranlarının açıklanması ile birlikte 2,2200 seviyesinin altına indi.

Euro/TL kuru ise 2,8830'a kadar yükseldikten sonra 2,8750 seviyesinde dengelendi.

3 Eylül 2014 Çarşamba

BIST 100 Yükselişi Devam Eder mi?

Borsa İstanbul 100 Endeksi güne yükselişle başladı ve 80.990,24 puandan işlem görüyor. Güne 280,23 puanlık yükselişle başlayan BIST 100 endeksi, dün düşüşle günü sonlandırmıştı.

BIST 100 endeksi dün bir önceki kapanışa göre 114,71 puanlık düşüşle 80.710,01 puandan günü tamamladıktan sonra bugüne yükselişle başladı. Düne de yükselişle başlayan endeks, en yüksek 81.397,83 puanı gördü. Yaklaşık 1 haftadır 81 bin seviyesinin üzerinde seyreden BIST 100 endeksi dün 80.483,78 puana kadar gerilemişti.

Bugün Borsa İstanbul 100 Endeksi 280,23 puanlık yükseliş ile güne başladı ve işlem gören hisse senetleri dünkü kapanışa göre ortalama % 0,35 oranında değer kazandı. Bankacılık endeksi % 0,46; holding endeksi ise % 0,36 oranında yükseliş kaydetti.

Analistlere göre BIST 100 Endeksi, 81.800 – 82.500 seviyelerini direnç olarak belirledi ve herhangi bir düşüşte 80.200 seviyesi kısa vadede kritik destek noktası konumuna geldi. Bu nedenle yurtiçinde açıklanacak olan Ağustos ayı enflasyon verileri ile yurtdışında açıklanacak olan veri takviminin yoğun bir şekilde takip edilmesi gerekiyor.

Bugün açıklanacak olan enflasyon için ekonomistler düşüncelerini belirtti ve anketlere göre enflasyonun aylık bazda % 0,1 oranında yavaşlayacağı öngörülüyor.

29 Ağustos 2014 Cuma

Borsalarda Oluşan Balonlar Ne Zaman Patlar?

Borsa tarihi geçmişinden bugününe kadar birçok balon ile karşı karşıya kalmış ve bu balonlar patladığında facialara dönüşmüştür. Son zamanlarda var olduğu tartışılan hisse senedi balonu, tekrar eden konut balonu gibi faciaya dönüşmesi beklenen bazı tehlikelerin olduğu düşünülüyor.

Borsada oluşan balonların nedeni, görülen yükselişlerin ardından talebin daha da artması ve hemen her yatırımcının bu alana yönelmesi reel olmayan fiyatları oluşturuyor ve balon diye tabir edilen bu tehlikeler oluşuyor. Tarihte bu balonların birçok örneği var.

Bugün Societe Generale Stratejisti olan Albert Edwards, Standard & Poor's Endeksi'nde bir balon tehlikesi gördüğünden bahsetti. ABD'nin önemli endeksi olan S&P endeksinin daha fazla enerji kalmadığını belirtti ve borsalarda oluşan balonların patlamak üzere olduğunu belirtti.

Albert Edwards, bazı analistlerin yaşanan rekor yükselişlerin nedeni olarak gördüğü hisse senedi geri alımlarının artık bittiğini de ifade etti. Araştırmaya göre hisse geri alımları ikinci çeyrekte birinci çeyreğe göre % 20 oranında düşüş gösterdi ve artık genleşme imkanı kalmadı.

Tarihte yaşanan en büyük balonlara bir göz atmak istiyoruz. Bu geçmişten bugüne kadar küresel ekonomide yaşanmış balonları inceleyerek yaşanabilecek tehlikeleri göz ardı etmemeniz gerek.

Romanya Emlak Balonu:


Romanya'da eski dönem komünist apartman dairelerinin fiyatları 2002 ve 2007 yılları arasında % 1000 oranında yükseldi. Bükreş'teki bir konut fiyatı Londra ve Paris'le eşdeğer seviyeye ulaşmıştı.

Çin Hisse Senedi Balonu:


30 yıl boyunca büyüyen ekonomi sonrasında 2007 yılında Çin ekonomisi aşırı ısındı ve kısa süreli hisse senedi balonu oluştu. 2008 yılında da bir emlak balonu.

İspanya Emlak Balonu:


1985 ve 2008 yılları arasında bazı dönemlerde İspanya'da gayrimenkul sektöründe görülen muazzam fiyat artışı, 2000'li yıllarda başlayan kriz etkisiyle düşmeye başladı.

ABD Emlak Balonu:


ABD'nin yarısının gibi büyük bir kısım emlak balonundan olumsuz etkilendi. 2006 yılının başında yükselişe geçen konut fiyatları, 2006 – 2007 yılları arasında düşmeye başladı. 2012 yılında ise fiyatlar dip yaşadı.

Lale Balonu:


Lale spekülasyonu, Hollanda Altın Çağı'nda lale soğanlarının fiyatlarının birden aşırı bir şekilde yükselmesi ve ardından hızla düşmesi ile oluştu.

Güney Deniz Balonu:


Güney Deniz Şirketi hisselerinin üzerindeki spekülasyon 1720 yılında finansal çöküşe neden olan bu balon, ekonomik krize neden oldu. Buna rağmen şirket krizden sonra tekrar yapılandı ve uzun süre çalışmaya devam etti.

Demiryolu Balonu:


1840 yılında 9.500 millik demi yolu yapım projesi ortaya atıldıktan sonra orta sınıf demir yolu hisselerine aşırı bir talep oluştu. Bu şirketlerin hisseleri aşırı yükseldi ama projenin karlı olmaması nedeniyle hisseler birden dibe vurdu. Bu da orta sınıfın büyük bir hasar görmesine neden oldu.

Dot – com Balonu:


2000 yılının Mart ayında teknoloji borsası olan Nasdaq'daki hisse senetlerinin büyük değer kaybı yaşamadı ile sonuçlandı.

Uranyum Balonu:


2005 ve 2007 yılları arasında Nükleer enerjiye olan talebin aşırı artması, reaktörlerin kullanım sürelerinin uzaması ve stokların az olması Uranyum fiyatlarının hızlı bir şekilde aşırı yükselmesine neden oldu. Bir süre sonrada fiyatlar aynı hızda düştü. Sonuçta birçok maden ve araştırma şirketi battı.

27 Ağustos 2014 Çarşamba

Dünyanın En Pahalı Yiyecekleri

Amaç bazıları için karın doyurmanın dışında. Gösteriş, lüks yaşantının gerektirdikleri gibi nedenlere bağlanıyor. Dünya üzerinde milyonlarca insan bir yudum su, bir lokma ekmeğe muhtaç iken ve bulamadığı için ölürken, bu yiyecekleri görmek ve bu yiyecekleri yiyen insanlar olduğunu bilmek biraz sinir bozucu.

Dünyada açlık sınırının çok altında yaşayan milyonlar kişi var. Ama dünyanın en zengin insanı olarak adlandırılan kişilerde. Bu kişiler bu kadar zengin ve fakir olduğu için suçlu mu? Elbette böyle bir düşünce söz konusu olamaz ve sonsuza kadar tartışılabilir. Yorumları sizlere bırakarak bu yiyeceklerle sizleri tanıştırmak istiyorum:

Matsutake Mantarı


Mantarların kralı diyebilirsiniz. Bu mantarın yalnızca 1 tanesi için 95 – 950 dolar arası ödemeniz gerekiyor. Diğer mantarlardan farkı ise çok zor koşullarda yetişmesi ve toplandığı yerde tekrardan yetişmemesi.

Samundari Khazana


Denizden babam çıksa yerim diyorsanız, bunun karşılığını da ödemek zorundasınız. Ama bu sefer biraz pahalıya mal olabilir. Londra'da Bombay Brasserie'de yiyebileceğiniz bu yemek deniz ürünlerini içeriyor ve değeri 3200 dolar. İçerisinde ıstakoz, havyar ve deniz salyangozu var. Aynı zamanda yenilebilir altın ile servis ediliyor.

Densuke Karpuzu


Yaz gelince vazgeçilmeziniz olan ve tane 1 lira diye bağıran pazarcılardan farklı olan bu karpuzun değeri tam olarak 6300 dolar. Japonya'nın Hokkaido adasında yetişen ve yılda yalnızca 10 bin adet üretilen bu karpuz diğer karpuzlardan daha lezzetli imiş.

The Golden Opulence Sundae


Guinness Rekorlar Kitabı'nda dünyanın en pahalı tatlısı olarak karşımıza çıkan bu tatlının değeri tam olarak 1000 dolar. Manhattan'da Serendipity 3'de satılan bu tatlı, Madagaskar vanilyası, 5 top Tahiti vanilya soyası dondurması, dünyanın en pahalı çikolatası olan Amedei Porceleana'yı içeriyor. Son olarak tepesine de bir 24 karatlık altın konduruluyor.

Kobe Sığır Eti


Dünyanın en yağlı eti olma özelliğine sahip olan bu et, Japonya'da Wagyu sığırlarından elde ediliyor. Etin lezzetini veren yağ, sığırların sürekli hareketsiz kalması ile sağlanıyor ve özel bir bira ile besleniyorlar. Ayrıca hayvanın vücudunda yağın homojen dağılımı için de masaj yapılıyor. Kilosu tam olarak 1000 – 1500 dolar arasında değişiyor.

Knipschildt Chocolatier


Tanesi 250 dolar olan bu çikolatayı almak için ön sipariş vermeniz gerekiyor. Çünkü bu çikolatalar, Valrhona kakaosu içeriyor.

Essen Sandviçi


Bir sandviç nasıl pahalı olabilir ki diye sorgulamayın. Diğer sandviçlerde olduğu gibi jambon, yumurta içermesinin yanı sıra içerisinde bulunan trüf mantarı onu pahalı yapan malzeme. Tam olarak 200 dolara bu sandviçin tadına bakabilirsiniz. Karnınızı doyurur mu, işte orası malum!

25 Temmuz 2014 Cuma

Libya Petrol Krizinde Son Durum

Bir zamanların en büyük petrol üreticisi ülkelerinden olan Libya, artık eskisi gibi petrol ihracatı ile anılmıyor. En merak edilen sorulardan birisi de bu eski dönemlere geri dönüp dönemeyeceği. Libya'nın bu duruma gelmesindeki en temel neden ise ülkedeki iktidarsızlık.

Libya'da baş gösteren iktidarsızlık nedeniyle uzmanlar, ülkenin petrol ihracatında eski konumuna gelmesinin çok zor olduğunu söylüyorlar. Emekli general Halife Haftar liderliğindeki silahlı grupların 2 aydır Bingazi'de ordu güçleriyle çatışması ve bir süredir devam eden iktidarsızlık, ülkenin petrol üretimi ve ihracatını düşürmeye devam ediyor. Petrol sahalarına yapılan saldırıların yanı sıra limanlara yapılan saldırılar da bu durumu gün geçtikçe olumsuz etkiliyor.

Günlük 340 bin varil petrol ihracatı gerçekleştirilen Zawia Limanı, çatışmalar nedeniyle bir süre kapatıldı. Ardından günlük 90 bin varil petrol ihracatının gerçekleştirildiği Brega Limanı da, aynı gerekçeler ile kapatıldı. 12 Temmuz tarihinde hükümet Brega Limanı'nın birkaç güne açılacağını duyurmasına rağmen birçok uzman Libya'nın eski zamanlarına dönmesinin pekte mümkün olmadığını söylüyor.

Birçok uzman ülkede meydana gelen iktidarsızlık, çatışmalar, petrol sahaları ve limanlara yönelik saldırıların Libya petrolünün geleceğini ve ihracatını nasıl etkilediği ve daha da etkileyeceğini değerlendiriyor. Londra'daki Avrupa Dış İlişkiler Konseyi uzmanı olan Mattia Toaldo, Sharara petrol sahasının ve Brega Limanı'nın açılmasının, ülkede günlük petrol üretimine 200 bin ila 500 bin varil arasında katkısı olacağını belirtiyor. Toaldo, Libya'daki petrol krizinin bittiğini söylemek için henüz erken olduğunu da söylüyor.

Kaliforniya'da bulunan Post Carbon Enstitüsü uzmanı Richard Heinberg ise; "Kısa dönemde Libya'nın petrol ihracının arttığını gösteren sinyaller iyi. Son aylara kıyasla üretimi arttı. Kapalı tutulan limanlar açılıyor, gerçi açılmadan önce iyileştirilmeleri lazım. Ancak tüm bunlar süregelen ve kazananı olmayan iç çatışmaların gölgesinde oluyor" ifadelerini kullandı. Libya'nın ilerleyen süreçte bütünlüğünü kaybedeceğini kaydeden Heinberg, bütünlük kaybolmasa bile korumak için bitmeyen bir mücadelenin gerektiğinden bahsediyor.

Libya, dünyanın en büyük 9. petrol üreticisiydi. OPEC verilerine göre, Libya 2013 yılının Ocak ayı itibariyle 48 milyar varillik kanıtlanmış ham petrol rezerviyle Afrika'nın en büyük, dünyanın da 9. En büyük petrol üreticisi konumundaydı. Kaddafi sonrasında, ülkedeki siyasi otorite boşluğundan faydalanan aşiret liderleri ve silahlı gruplar, ülkenin doğusundaki 4 ana petrol limanını 8 ay boyunca ablukaya aldı ve günlük 1 milyon 400 bin varil olan petrol üretiminin 150 bin varile düşmesine neden oldu. Bu durumlar göz önünde bulundurulduğu gibi birçok uzman gibi Libya'daki petrol krizinin ülkeyi nasıl bitirdiği ve konumundan ettiği açıkça gözler önüne seriliyor.

23 Temmuz 2014 Çarşamba

Apple Kârı Beklentilerin Üzerinde

Şirketleri, 2014 üçüncü karlarını açıklıyor. Apple, hemen her yıl olduğu gibi beklentilerin üzerine bir kar açıkladı. Mac ve iPhone satışları ile Apple, üçüncü çeyrek dönem karını % 12 oranında arttırarak 7.75 milyar dolara yükseltti.

iPad talebinin düştüğü Apple'da, Mac ve iPhone satışlarının artması bu farkı tefli etmişe benziyor. Apple'ın karına yönelik beklentiler 7,5 milyar dolardı. Yani hisse senedi başında 1,23 dolar olacaktır. % 12 oranında artış 7,75 milyar dolarlık kar getirdi. 28 Haziran gününde mali yıl üçüncü çeyreğinin sona erdi ve Apple üçüncü çeyrekte 35,2 milyon iPhone, 4,4 milyon Mac satışı gerçekleştirdi.

iPhone satışları bir önceki yıla göre %13, Mac satışları ise % 18 fazla gerçekleşti. Bu satışlar Apple şirketinin gelirinin % 6 oranında artarak 37,4 milyar dolara ulaşmasına yardımcı oldu. iPad satışları ise üst üste ikinci çeyrekte de geriledi ve 13,3 milyona düştü. Bu veriler sonrasında Apple hisseleri New York'te % 1 civarında bir kazanç kaydetti.

Bildiğiniz gibi Microsoft şirketi, Nokia'nın cep telefonu birimini satın aldı. Buna rağmen Microsoft şirketinin mali yıl dördüncü çeyreğindeki karı düştü. Ayrıca şirketin bilgisayar ve yazılıma yönelik kurumsal taleplerin arttığı da biliniyor.

Microsoft, Nokia faaliyetlerini 7,33 milyar dolara satın aldı. Şirketin bu satın alması net karın % 7,1 oranında düşmesine neden oldu. 30 Haziranda sona eren mali yıl dördüncü çeyreğinde 4,61 milyar dolar net kar elde edildi. Şirketin Nokia ile bağlantılı kalemleri ve vergiler hariç hisse başına kar ise 66 sent oldu.

17 Temmuz 2014 Perşembe

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Kararını Açıkladı

Dünden beri açıklanması beklenen Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, faiz kararını bugün açıkladı. Döviz piyasasında yatay bir seyir izlenmesine neden olan bu açıklamada beklendiği gibi gösterge faizinde 0,50 oranında bir faiz indirimi gerçekleşti ve gösterge faiz oranı 8,25 puana indirildi.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faiz kararları şu şekilde:

  • Gösterge faizi 0,50 puanlık indirim ile 8,25 puana çekildi.
  • Gecelik borçlanma faiz oranı % 8 oranından % 7,5 oranına indirildi.
  • Borç verme faiz oranından herhangi bir değişiklik yapılmadı ve faiz oranı % 13,50 seviyesinde.
  • Marjinal fonlama oranından herhangi bir değişiklik yapılmayarak % 12 seviyesinde bırakıldı. 
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun bu faiz oranı kararları beklenen kararlardı ve birçok uzmana göre olması gerektiği gibi gerçekleşti. HSBC Portföy yönetimi faiz kararının büyük ölçüde fiyatlandığını söylüyor ve "buna bağlı olarak özellikle tahvil faizleri açısından önemli bir etki beklemiyoruz" dedi.

Faiz oranı kararları sonrasında sabah saatlerinde yatay bir seyir izleyen Dolar/TL kuru az bir düşüş gerçekleştirdi. 2,1250 seviyesinden işlem görmeye başladı. Dün açılışı 2,12 seviyesinden yaptıktan sonra günü 2,1193 seviyesinden tamamlamıştı.

BIST 100 endeksi ise ikinci seansa % 1 düşüşle başladı ve 81.500 puandan işlem gördü. Euro, faiz kararları sonrasında düşüş gerçekleştirdi ve Euro/TL kuru 2,8826 seviyesinden düşerek 2,8760 seviyesinden işlem görmeye başladı. EUR/USD paritesi ise Temmuz ayının başından bu yana gösterdiği düşüş grafiğini devam ettiriyor ve 5 haftanın en düşük seviyesi olan 2,8637 seviyesinden işlem görüyor.

29 Haziran 2014 Pazar

Dubai’de Terk Edilmiş Araç Resimleri!

Ülkemizde alışığız aslında bu sahnelere. Her geçen gün sağda solda terk edilmiş araçların sayısı artıyor. Ancak bizde terk edilen araçlar; Anadol, Murat 124 – 131, Vosvos falan! Hayaller ülkesi Dubai’de durum bizimkinden biraz farklı.

Ülkedeki terk edilmiş ve bir kenarda bırakılmış araçlar bizim yıllardır hayallerimizi süsleyip ancak hiçbir zaman alamayacağımız cinsten araçlar. Dubai’de çekilmiş bu görüntüler, her şeyin fazlasının zararlı olduğunu bir kere daha bizlere kanıtlıyor, PARA’nın bile!

Sözü fazla uzatmadan direk görsellere geçiyorum. Sizler için seçtiğim Dubai’den terk edilmiş araç manzaraları!


BMW 3 Serisi

BMW 3 Serisi Coupe

Ferrari F 430

Ferrari Enzo

Ferrari F 430

Lamborghini Diablo

Lamborghini

Maserati Granturismo

Mercedes Benz CLS

Porsche Boxter

Range Rover Sport

Gerçekten de insanların inanası gelmiyor öyle değil mi?
Siz ne düşünüyorsunuz Dubai'de terk edilen bu araçlar hakkında?

27 Haziran 2014 Cuma

Deutsche Bank: Dünya Ekonomi Risk Haritası

Şüphesiz dünyanın en büyük bankaları (#) arasında olan Deutsche Bank 2014 senesinin geride kalan ilk çeyreğine piyasaların finansal ve ekonomik faaliyetlerini göz önüne alarak Dünyanın Ekonomi Risk Haritası’nı yayınladı.

Deutsche Bank’a göre dünyanın ekonomi risk haritası aşağıdaki gibidir. 



Haritada görüldüğü gibi Deutsche Bank’a göre şuan dünyada jeopolitik risk altında bulunan ülkeler arasında Türkiye’de bulunmakta. Peki bu harita gerçeği yansıtıyor mu? Veya geçtiğimiz ekonomik krizde felç olan Avrupa’nın bu öngörüde risksiz gözükmesi normal mi? 

Öncelikle bu harita tamamen son zamanların finansal ve ekonomik olayları ve etkilerini kapsamaktadır. 2014’ün ilk çeyreğinde finans piyasalarına etkileyen en büyük iki global olay ise; Rusya – Ukranya arasında yaşanılan gerginlikler, Ağustos seçiminde yaşanılan yolsuzluk suçlamaları ve Irak’ta yaşanılan olaylardır. Irak olayların ülkemizi de etkilemesi, Rusya ve Ukranya’ya yakın bir ülke olmamız ve seçim öncesi toplum olarak yaşadığımız gerginlikler nedeniyle; Türkiye’de Deutsche Bank listesinde risk altında olan ülkeler arasında gösterilmiştir.

Bunlara ek olarak haritada İngiltere ve Afrika’nında risk altında olduğu gözlemlenmektedir.

Kişisel olarak her yıl düzenli olarak farklı firmalar, bankalar ve aracı kurumlar tarafından yayınlanan bu haritaları yatırımcıların çok fazla dikkate almasına gerek yoktur.