Borsadaki İlk İşlemleri Biliyor musunuz?
Yazımızın başında belirttiğimiz işlemlerden çok daha sonra hisse senetleri piyasası işlemi başlamıştır. Ticari anlamda, ülkelerin ticaret anlayışının hacimli hale gelmesi para birimlerinin hangi değerde olduğu konusunda görüş farklılıklarının ortaya çıkmasına başlamıştır. Bretton Woods anlaşması ile dolar ve altın arasında ticaret yapılabilirliği ortaya çıkmıştır. Bu süreçten sonra ülkeler paralarını dolar ve altından oluşan endekse uyarlamış ve sorun çözülmüştür. Sırası ile emtia, döviz, altın, kıymetli evrak borsası işlemlere açılmıştır ve büyük aracı kurumların ortaya çıkış süreçleri de bu tarihlere yansımaktadır.
Borsa Binalarının Yerleri Nerededir?
Türkiye’de İlk Borsa İşlemleri
1929’da borsanın tekrar aktif ve canlı haline bürünmesi için çeşitli kanunlar çıkarılmış ve İstanbul Menkul Kıymetler Kambiyo Borsası kurulmuştur. Osmanlı borsası devamı niteliğinde diyebileceğimiz bu sistemden sonra Fransız modeline geçilmeye çalışılmış. Maliye Bakanlığı, çeşitli kurumlara borsa acenteleri kurma yetkisi verdi. 1939'da Türk Lirası koruma kanunu çıkarılırken, 1941’deki borsa merkezi İstanbul olarak kararlaştırıldı. 1981’de SPK kanunu ile ticarete konu olan varlıkların daha sağlıklı işlenmesi için bir dizi adım geliştirildi. 1983’te çeşitli yönetmelikler oluşturuldu. 31 Ekim 1985’te ise İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Yönetmeliği kabul edilirken aynı sene 1985’te açıldı ve 2 Ocak 1986’da ilk seans canlı olarak işlemlere açılmıştır.
Küçük Yatırımcıları Koruma Kanunu
SPK’nin yetkilerinin artırılması ve spekülatör olarak tanımlanan yüklü miktarda işlemlerden doğan manipülatif hareketlerden küçük yatırımcıların zarar görmesini engellemek için, çeşitli hapis ve para cezaları oluşturulmuştur. Tek bir yatırımcı tüm parasını kullanarak bir hissede günlerce sürecek tavan-tavan hareketlerde SPK’nin kayıtsız kalacağı beklenmemesi gerekir. Yakın geçmişte böyle bir hareketlenme olduğunda SPK’nin şirket hissesine 10 gün işlemlere kapalı olacak şekilde yaptırım uyguladığı ve işlemleri incelediğini unutmayalım. Ayrıca KAP aracılığı ile şirket içi alınan kararlarda şeffaf şekilde anlatılırken, bazen haberin birkaç gün geç gelmesi ve işlemlerin yüklü miktarda önceden gerçekleşmesi küçük yatırımcının zarar görmesini de sağlamaktadır. Örneğin; X şirketi hissesinde 3 milyon liralık bir satış işlemi, 2 gün önceden gerçekleştirildiyse aynı gün KAP ile bilgi verilmesi normaldir ve bu süreç gecikirse mağdur olan küçük yatırımcı olacaktır. Nitekim hatalar ders alındığı sürece düzeltilebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder