9 Aralık 2014 Salı

Gelir Eşitsizliğindeki Artış Ekonomiyi Vuruyor

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), artan gelir eşitsizliğinin, ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediğini söyledi ve bu durumun düşük gelirlilere katkı sağlayacak vergi politikaları ile aşılabileceğini belirtti.

OEDC'nin raporuna göre, düşük gelir sınıfında yer alanların kabiliyetlerini geliştirmek için eğitime erişiminin kısıtlanması büyümeyi kötü etkiliyor. Raporda üye ülkelerin çoğunda son 30 yılın en yüksek gelir dağılımı eşitsizliğinin yaşandığı kaydediliyor ve politika yapıcıların en düşük gelirli % 10'luk kesimin yanı sıra alt taraftaki % 40'a yönelik politikalar üretmeleri gerektiği de belirtiliyor.

2015 yılı için en büyük ekonomik riskler arasında artan gelir eşitsizliği de yer alıyor. Küresel ekonomilerde önde gelen ülkelerin ücret dengesizliğinin, 2015'te daha büyük olabileceği ve bu nedenle de önemli riskler arasında yer aldığından bahsediliyor. Fransız ekonomist Thomas Piketty'nin kitabına göre küresel eşitsizliğin hızlandığı, zengin ve fakir arasındaki uçurumun çarpıcı verilerine yer veriliyor.



OECD üyesi ülkelerde zenginlerin toplam nüfus içerisindeki paylarının % 10 olduğuna dikkat çekiliyor. Zenginlerin, yoksullardan ortalama 9,5 kar daha fazla kazandığı ifade ediliyor. OECD'nin gelir eşitsizliği hesaplamalarında kullandığı Gini parametrelerine göre 2012 yılı için gelir dağılımı eşitsizliğinin en fazla olduğu 21 ülke içerisinde Meksika ilk sırada, Türkiye ikinci sırada ve ABD üçüncü sırada yer alıyor.

Kasım ayının son haftasında OECD, Türkiye için 2014 büyüme tahminini revize etmiş ve % 2,8'den % 3'e yükseltmişti. Türkiye ekonomisinin 2014 yılında ivme kaybettiğini ve yurtiçi talebin daraldığını da bildirmiş ve 2015 yılı için büyüme tahmini % 4'ten % 3,2'ye düşürmüştü. Öngörülen büyümenin işsizlikteki artışı önlemek için yeterli olmadığını belirtirken, enflasyon tahminini 2014 için % 8'den % 9'a; 2015 için % 6,5'ten % 7,4'e yükseltti.

Gelir dağılımı eşitsizliğinin en az olduğu ülkeler arasında ise Norveç birinci sırada yer alıyor ve Danimarka ile Çek Cumhuriyeti ile devam ediyor. OECD'nin raporuna göre 1985 – 2012 yılları arasında gelir dağılımı eşitsizliğini çok az bile olsa düşürmeyi başaran ülkeler Türkiye ve Yunanistan olarak gösteriliyor. Ayrıca gelir dağılımı eşitsizliğinin en fazla arttığı ülkeler ise İsrail, Yeni Zelanda, ABD, İsveç ve Finlandiya olarak gösteriliyor.

3 Aralık 2014 Çarşamba

Petrol, Altın Yatırımcılarını Şaşırtıyor!

Altın ve petrolde devam eden dalgalı seyir, yatırımcıları şaşırtmaya devam ediyor. Petrol vadelilerinde yaşanan düşüş, spot altın fiyatlarında yaşanan dalgalanmaların 9 aya yakın bir sürenin en yüksek seviyesine ulaşmasını destekledi. Altın yatırımcılarının tüketici maliyetleri ve enflasyonu etkileyebilecek olan petrol fiyatlarını takip etmesi nedeniyle, petrol vadelilerindeki düşüş altın dalgalanmasını etkiliyor.

Altın, güçlenen doların talebi zayıflatması nedeniyle 5 haftanın en yüksek seviyesinin altında seyrediyor. ABD'li bir politika yapıcısının, FED'in faizleri kaydadeğer bir süre düşük tutma taahhüdünü kaldıramaya yaklaştığını söylemesi ile oluşan spekülasyon, doların güçlenmesine ve altın talebini zayıflatmasına neden oldu. Altın fiyatları bu nedenle son 5 haftanın en yüksek seviyesinin altında kaldı.

Spot altın, dünkü 1,198.28 dolar seviyesinden bugün 1,200.86 dolar seviyesine geldi. Dün % 1,1 oranında düşen altın, 1 Aralık tarihinde 1,221.43 dolar seviyesine yükselerek 30 Ekim tarihinden bu yana görülen en yüksek seviyesini kaydetmişti. Petroldeki düşüşle birlikte 1,142.88 dolara tekrar düşen altın son 3 haftanın en düşük seviyesine gerilemiş oldu.

Petrol fiyatları ise toparlanma belirtisi gösteriyor. Brent petrolü, OPEC'in üretimi düşürme kararı almamasının ardından hızlanan piyasadaki gerilemenin yavaşlaması ile varil başına 70 dolara yakın seyretmeye başladı. Batı Teksas petrolü ise 3 gün içerisinde iki kere yükseliş kaydetti.

Petrol vadelileri Londra piyasasında % 1,3 oranında, New York piyasasında % 1,6 oranında yükseliş kaydetti. Küresel gösterge petrolleri, OPEC'in günlük 30 milyon varil olan petrol üretimini sabit tutması ve düşük petrol fiyatlarının ardından ABD kara petrolü üreticilerini üretimi düşürmeye zorlaması karar kılınması ile geçen ay % 18 oranında düşüş kaydetti.

ABD'nin 30 yıldan uzun bir sürenin en hızlı petrol üretimini gerçekleştirmesi ve küresel talebin yavaşlaması ile petrol ayı piyasasına girdi. OPEC, Venezuela ve İran gibi üye ülkelerin günlük 30 milyon varil olan üretim kotasını düşürülmesi çağrısında bulundu. 27 Kasım'da istenen toplantı gerçekleşti ama üretim sabit tutuldu.